Birbirleriyle konuşan cihazlara ihtiyacımız var


Özellikle 2000’den sonra akıllı cihazların (taşınabilir bilgisayarlar, mobil telefonlar, tabletler, medya oynatıcıları hatta televizyonlar) hayatımızdaki yeri ve sayısı çoğalıyor. Artık büyük şehirlerdeki tüm evlerde sayısız akıllı cihaz var. Birçok taşınabilir teknoloji, kablosuz yayın ve iletişimi destekleyecek şekilde donanımlandırılmışlar. Bunlara artık klasik beyaz eşyalar bile girmeye başladı. Bunun dışında zaten ufalan mobil cihazlarımızın sayısı da her geçen gün artıyor. Akıllı cep telefonları, tablet oyuncaklar, medya oynatıcılar.

Şu an her saniye dijital içerik üretiyoruz. Telefonumuzla fotograf çekiyor, veya profesyonel kameramızla büyük boyutlarda ve yüksek çözünürlükte fotograflar çekiyor, HD filmler kaydediyor, film kiralama servisleri ile bir tıkla kiraladığımız dizi veya filmi bilgisayarımıza indirebiliyor, müziğimizi mp3e çevirip taşınabilir müzik çalarımıza atıyoruz. Farkettiyseniz bireysel olarak bile birçok dijital verimiz oluyor. Bunları saklamak için çoğu zaman bilgisayarımızı kullanıyoruz fakat eğer bu veri yığınımız büyük ise genelde harici diskleri tercih ediyoruz. Şimdi gelelim bu kadar çok sayıda sahip olduğumuz akıllı cihaza. Birçok cihaz kendi kendine birçok şeyi yapabiliyor. Mesela iphone’unuz film oynatıyor, fotograf slideshow olarak oynatıyor hatta müziklerimizi de oldukça yüksek kalitede oynatabiliyor. Aynı şeyleri televizyonumuz da yapıyor, hatta internete giren bir televizyomunuz var. Hatta aynı şeyleri başka bir taşınabilir bilgisayarımızda da yapmak istiyoruz. Problem, bu veri yığınını ortak yönetebileceğimiz veya birbiriyle haberleştirebileceğimiz bir şeye sahip olmamamız. Bu konuda birkaç şirket birşeyler yapıyor. Samsung, Sony gibi şirketler DLNA adı altında medya sunucu ve istemcileri tasarlıyorlar, Apple AirPlay ile müziğimizi, videolarinızı diğer bir Apple cihazına yayın yapmamızı sağlıyor.

Ancak en etkileyici örnek, herhalde seneler önce düşünülmüş ama örneklerini evlerimize kadar girebilecek bir şekilde göremediğimiz, Microsoft’un Surface’inde görebilirsiniz. Surface aslında bir masa. Görüntü panelinden oluşmuş bir masa, ve çoklu dokunmatik etkileşimi ile çalışan bir akıllı cihaz. Buradaki örnek, Surface ile başka bir cihazı sadece üstüne koyarak başlattığı bir etkileşimde gödük. Mesela telefonunuzu masanın üstüne koyduğunuzda, masada telefonun altında çıkan bazı seçenekler ile, az önce çektiğiniz bir fotografa ulaşabiliyor veya adres defterinizdeki bir kişiye bir iletiyi kısa mesaj olarak masanızdaki klavyeden iletebiliyordunuz.

Temassız etkileşimi düşünürseniz şu an en iyi uygulamayı Apple, AirPlay ile sağlıyor. iPhone, iPad veya bilgisayarınızdan AppleTV bağli olan bir televizyona HD yayını iletip, filminizi bilgisayarınızdan yönetip televizyonunuzda izleyebiliyorsunuz.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.