Konum bazlı servisler ve uygulamaların hayatımıza kattıkları


Geçen sayıda, günlük hayatımıza giren dijital alışkanlıkların yeni bir türü olarak hayatımızı dijital ortamda kaydetmek üzerine, ağırlıkla sağlıklı yaşam için üretilmiş bazı donanımlardan bahsetmiştim. Bu sayıda daha genel bir konudan, konum bazlı servisler ve uygulamarın hayatımızdaki yerinden bahsedeceğim.

Bilgisayarların cebimize girmesinin yanı sıra mobil internetin de yaygınlaşması sayesinde kesintisiz bağlı yaşamaya başladık. Artık mobil cihazımızdan her an istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz.

Cihazların küçülmesinin yanı sıra, donanımsal olarak yapabildikleri sayesinde her gün bir çok yaratıcı ürünle karşılaşıyoruz. Özellikle iPhone ve Android ile çalışan akıllı telefonlar sayesinde uydu konumumuzu hesaplatabiliyoruz. Bunun anlamı, birkaç metre sapmayla konum bilgisi elde edebiliyoruz cebimizde taşıdığımız cihazlarda.

Teknik bir bilgi olmasından dolayı bu açıklama hala çok anlam ifade etmese de pratikte çok faydalı bir bilgi olarak kullanılıyor. En basit örneği ile, konum bazlı bilgi ilk olarak ve halen en çok kullanılan bir araç olarak, yön bulmak için kullanılıyor. Yön bulmak için artık uydu konumlandırma cihazlarına ihtiyacımız yok çünkü artık bu teknoloji cep telefonlarımıza sığabilecek boyuta indirildi. Çünkü eskiden uydu konumlandırma cihazlarıö daha çok askeri amaçlarla biraz daha büyük cihazlar olarak kullanılıyordu.

Konum bilgisinin elde edilebilirliği kolaylaştıkca, akıllı cihazlar için geliştirilen mobil uygulamalar bu bilgiyi kendi verilerine dahil etmeye ve buna yönelik birçok araç sunmaya başladı. Bunun örneklerini Türkiye’de çok fazla görmesek de Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinde yaygın bir şekilde görebiliriz. Bunun başlıca nedeni Amerika’da ve Batı Avrupa ülkelerinde dijital rehberler çok daha geniş olması. Sadece bir kaynak değil, birçok kaynaktan beslenebilen bu dijital rehberler, konum bilgisiyle birlikte kullanıldığında hayatımızı çok kolaylaştırabiliyor.

Örnegin Türkiye’de bütün hırdavatçıların dijital bir rehberini bulmak mümkün olsa dahi içeriği yeterince kapsamlı veya tutarlı değil. Yani yeni açılmış, veya kapanmış veya herkesin bilmediği bir hırdavatçıyı bu rehberde bulamayabiliyoruz. Bu bilginin Amerika veya Batı Avrupa ülkelerinde daha tutarlı olmasının bir nedeni, devletin bu konuda çalışan bölümlerinin olması, bunun yanı sıra kurumlar arası iletişimin doğru olması. Çünkü bu bilgi Türkiye’de toplanmıyor değil, sadece bunu toplayan kurum veya kuruluşlar diğerleri ile doğru iletişimde değil veya bilgisini paylaşmıyor/paylaşamıyor. Bir diğer neden ise internet kullanım oranının yüksek olması, dolayısıyla dijital tüketimin çok olması. Bunun şöyle bir etkisi var, eğer tüketiciniz çok ise, sistemin yönetimini tüketim alışkanlığı üzerine şekillendirebilirsiniz. Bu modeller internette kullanıcının içeriği şekillendirdiği servislerin gücünü oluşturuyor. Az önceki örneği bu modelle şekillendirecek olursak, hırdavatçıların rehberini bir kurum başlatabilir ve kullanıcılar bu rehberi güncelleyebilirler. Yeni açılan hırdavatçıları rehbere ekleyebilir, kapananları sisteme bildirebilir, yorum yaparak kalitesini oylayabilir, eksik iletişim bilgisi var ve biliyorlarsa tamamlayabilir veya düzeltebilirler. Bu sayede herkesin kullandığı bir rehberi güçlendirmek daha kolay olabilir. Tabii ki bu alanda çalışan kurumlar veya şirketler de bu rehberlere büyük katkılarda bulunmaya devam edebilirler.

Bu dijital rehberler her geçen gün yaygınlaşıyor hatta otomatikleşiyorlar. Örnegin az önceki bilgi, en basit örneğiyle vergi dairelerindeki iş yeri kayıtlarında varlar. Adreslere göre konum bilgisine zaten sahipler; bu bilginin internette kullanılabilir hale getirilmesiyle konum bazlı servislerin kullanımına açılabilir.

Eğer konumunuzu biliyorsanız bu dijital rehberler üstünde sadece yolunuzu değil aradığınız şeyi de çok kolay bulabilirsiniz. Halihazırda çok iyi çalışan bir kaç modeli örnek olarak anlatacağım.

Yeni bir eve taşındınız ve çevrenizde neler olduğunu görmek istiyorsunuz, en basit yol, mahallelerin kendi rehberlerivardır, bu rehberlerden edinip çevrenizdeki marketleri, tesisatçıları, yapı marketlerini, restoranları, kafeleri, berberleri öğrenebilirsiniz. Yine de bunu dijital olmadan yapmak çok zaman alıcı ve kolay olmayabilir.

Şu an dijital rehberler ile basit bir arama ile çevrenizdeki tüm kuaförleri listeleyebilir hepsinin web sitesine 1 dakikanın altında ulaşabilirsiniz.

Ya da yeni taşındığınız evinizde mutfağınızın şu sızdırdığını farkettiniz, yapacağınız şey en yakınınızdaki esnafa sormak olacaktır. Ancak onlar da tüm seçenekleri bilmeden size tanıdıklarını söyelyeceklerdir. Fakat dijital rehberler sayesinde ihtiyacınızı görecek bir ustayı belki sunduğu hizmeletleri onlara sormadan bile öğrenebileceksiniz. Bu noktada varolan dijital rehberleri akıllı telefonunuzdan artık hiçbirşeyi düşünmeden “çevremdeki tesisatçıları göster” cümlesini söylemek kadar basit bir şekilde bulabiliyorsunuz. Hatta son iPhone (4S) ile gerçekten az önceki cümleyi konuşarakbunu yapabiliyorsunuz. Cihazınız yerinizi tespit edip arama motorlarına konumuzu bildirerek arama yapıyor ve size en yakın sonuçları gösteriyor.

Bu örnek basit bir örnekti, biraz daha gelişmiş bir örnek olarak, yeni evinize taşınmadan önce mahalle hakkında bilgi edinmeye çalışıyorsunuz. Eğer o mahalle hakkında arkadaşlarınızdan birşeyler duymadıysanız kullanabileceğiniz çok veri yok. Bazı servisler veridiğiniz tam adrese değişik kriterlerde skorlar veriyor. Siz de bu skorlar üzerinden buldugunuz kiralık evleri kıyaslayabiliyorsunuz. Bunlardan biri olan “Walk Score” adındaki servis daha çok New York ve diğer ABD şehirlerinde ares bazlı skorlama yapıyor. Verdiğiniz adrese ait, toplu taşımaya yakınlığı, okullara yakınlığı, çevre güvenliği, yürüme mesafesinde ulaşılabilecek restoran sayısı, terzi vs gibi değerlere göre genel bir skor oluşturuyor. Siz de bir mahalleyi tanımak istediginizde cep telefonunuzu açık tutarak cervere dolaşırken bulunduğunuz sokağın ve bölgenin skorlarını anlık olarak görebiliyorsunuz. Böylece bir sonraki taşınmak istediğiniz sokağınızı daha doğru anlayabiliyorsunuz.

Başka bir örnek olarak size ev/çevre faktörü dışında bir örnek vermek istiyorum. Benim de içinde bulunduğum endüstri olan sosyal arkadaşlık/iş ağları için bu bilginin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Arkadaşlık ve iş ağları dijital dünya ile ortaya çıkmış ve daha ulaşılabilir hale gelmişlerdir. Öncesinde küçük klüpler olarak düşünebileceğiniz bu profesyonel veya arkadaşlık ağları, 90’lardan beri insanların, eskiden aynı okulda okuduğu arkadaşını bulmasına da, bir iş veya çalışan bulmasına da yardımcı oluyor. İlk çıktığı dönemlerden beri konum bilgisi bu ağlarda hayati önem taşımasına rağmen son birkaç yıldır konum bilgisini dinamik olarak edinebilmemizden dolayı, dinamik konum bilgisi, oyunu tamamen değişmeye başlamıştır.

En bilinen konum bazlı sosyal ağ olan Foursquare, sizin ve arkadaşlarınızın nerelere gittigini ve en sevdiği mekanlari tutan bir servis. Yeni bir restorana gittiğinizde orada olduğunuzu birkaç adımda kaydedebiliyor ve çevrenizde arkadaşınız olup olmadığını görebiliyorsunuz. Ya da yakın bir arkadaşınız o restorana daha önce gelmişse görebiliyor, hatta onların restoran hakkındaki yorumlarını okuyabiliyorsunuz.

Başka bir servis olan ve foursquare verisini kullanarak hayata geçen Sonar adındaki servis bundan daha öte birşey yapıyor. Foursquare’de gittiğiniz yerleri kaydederken çevrenizde arkadaşlarınızın arkadaşı olup olmadığını görebiliyorsunuz. Yani sadece sizin arkadaşınız değil, onların arakdaşlarını ne kadar ortak şeyiniz olduğuna kadar görüyorsunuz. Bu da profesyonel ve arkadaşlık bağlantılarınıza farklı bir dinamik katıyor. Yani bir gece klübüne gittiğinizdeö telefonunuz sizeö o gece klübünde sizinle 14 ortak arkadaşı olan ve aynı okuldan mezun olduğunuz biri olduğunu hatta daha önce farklı zamanlarda aynı şirkette çalışmış olduğunuz birinin profilini gösterebiliyor. Bu noktadan sonra o kişiyle iletişime geçip geçmemek size kalmış. Ama bu dinamik, biriyle tanışma alışkanlığımızı tamamen değiştirebilecek bir yaklaşım. Teknolojiyse bize bunun için gerekli araç olmayı başarıyor.

Son dönemde San Francisco temelli ve New York, Chicago’da etkin şekilde kullanılmaya başlayan bir servis olan Uber, bir çeşit “özel taksi” hizmeti. Önceleri özel araçlar ile hizmet gösteren şöför ve araçlar varken şimdi normal sarı taksilerinde kullanımında olan Uber, mobil uygulaması sayesinde daha sokağa çıkmadan size özel bir taksiyi, şöförünün ve arabanın aldığı yorumlara göre ve size 10-15 dakika içinde ulaşabilecek olanları bulmanızı sağlıyor. Siz ödemenizi online yapıyorsunuz. Ayrıca müşterisine iyi davranan, taksisi konforlu bir taksiyi evinizden veya oturduğunuz restorandan çıkmadan çağırıyor, geldiğinde cep telefonunuzdan haberdar ediliyor, taksiyi kullanıyor ve ödemenizi online yapıyorsunuz. Servisi kullandıktan sonra da taksi deneyiminiz hakkında yorum bırakabiliyor, arabanın konforunu, sürüş kalitesini, sürücüyü yorumlayabiliyorsunuz.

Toparlamak gerekirse, konum bazlı bilgi şu an hem tutarlı hem de hızlı bir şekilde elde edilebiliyor. Bu bilgiyi kullanan bir çok servis var ve her gün yenileri ekleniyor. Sonuçların ise hayatımızı kolaylaştırdığı kesin.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.